Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
hand someone something
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"hand someone something"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 78 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
hand something to someone
f.
bir şeyi birine elden vermek
2
Genel
hand something back to someone
f.
birine bir şeyi elden geri vermek
Phrasals
3
Öbek Fiiller
hand something in (to someone)
f.
(ödev/sınav kağıdı vb) teslim etmek
4
Öbek Fiiller
hand someone something
f.
birine bir şey söylemek
5
Öbek Fiiller
hand someone something
f.
birine bir şey saçmalamak
6
Öbek Fiiller
hand someone something
f.
birine bir şeyler zırvalamak
7
Öbek Fiiller
hand someone something
f.
birine bir şey yutturmaya çalışmak
8
Öbek Fiiller
hand someone something
f.
birine palavra sıkmak
9
Öbek Fiiller
hand something down from someone to someone
f.
bir şeyi birinden birine geçirmek
10
Öbek Fiiller
hand something down from someone to someone
f.
bir şeyi (nesilden nesile) devam ettirmek
11
Öbek Fiiller
hand someone or something over (to someone or something)
f.
birini/bir şeyi (birine/bir şeye) teslim etmek
12
Öbek Fiiller
hand someone or something over (to someone or something)
f.
birini/bir şeyi (birine/bir şeye) bırakmak/bağışlamak
13
Öbek Fiiller
hand someone or something over (to someone or something)
f.
birinden/bir şeyden vazgeçmek
Idioms
14
Deyim
a hand for (someone or something)
i.
(birini/bir şeyi) alkışlama
15
Deyim
a hand for (someone or something)
i.
(birine/bir şeye) alkış
16
Deyim
free hand (with someone or something)
i.
(biri/bir şey) üzerinde tam kontrol
17
Deyim
free hand (with someone or something)
i.
(biri/bir şey) üzerinde tam yetki
18
Deyim
free hand (with someone or something)
i.
(biriyle/bir şeyle ilgili) istediği gibi davranabilme/istediğini yapabilme özgürlüğü
19
Deyim
free hand (with someone or something)
i.
(biriyle/bir şeyle) ilgili istediği gibi at oynatma
20
Deyim
free hand (with someone or something)
i.
(biri/bir şey) üzerinde tek başına inisiyatif sahibi olma
21
Deyim
be able to count (someone or something) on one hand
f.
bir elin parmaklarını geçmemek
22
Deyim
know (something/someone) like the back of one's hand
f.
avucunun içi gibi bilmek
23
Deyim
lend someone a hand with something
f.
bir konuda birine yardım etmek
24
Deyim
hand something in to someone
f.
bir şeyi birine teslim etmek/vermek
25
Deyim
hand something up to someone
f.
bir şeyi daha üst pozisyondaki/mevkideki birine iletmek
26
Deyim
dismiss (someone or something) out of hand
f.
(birini/bir şeyi) anında reddetmek
27
Deyim
dismiss (someone or something) out of hand
f.
(birini/bir şeyi) hemen reddetmek
28
Deyim
be able to count (someone or something) on one hand
f.
çok az sayıda olmak
29
Deyim
be able to count (someone or something) on one hand
f.
bir elin parmaklarını geçmemek
30
Deyim
be able to count (someone or something) on the fingers of one hand
f.
bir elin parmaklarını geçmemek
31
Deyim
be able to count (someone or something) on the fingers of one hand
f.
çok az sayıda olmak
32
Deyim
be able to count (someone or something) on one hand
f.
bir elin parmaklarını geçmemek
33
Deyim
be able to count (someone or something) on one hand
f.
çok az sayıda olmak
34
Deyim
get the upper hand on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye karşı) büyük avantaj sağlamak
35
Deyim
get the upper hand on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye karşı) üstün çıkmak/üstünlük sağlamak
36
Deyim
get the upper hand on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye karşı) galip gelmek
37
Deyim
get the upper hand on (someone or something)
f.
(biri/bir şey karşısında) öne geçmek
38
Deyim
get the upper hand on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) alt etmek
39
Deyim
give (someone or something) a hand
f.
(birini/bir şeyi) alkışlamak
40
Deyim
hand (something) to (someone) on a plate
f.
(birine bir şeyi altın) tepside sunmak
41
Deyim
hand (something) to (someone) on a plate
f.
(birine bir şeyi) tepside sunmak/vermek
42
Deyim
hand and glove with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) sıkı fıkı
43
Deyim
hand and glove with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) yakın ilişki içinde
44
Deyim
hand someone something on a plate
f.
birine bir şeyi tepside sunmak
45
Deyim
hand someone something on a plate
f.
birine bir şeyi altın tepside sunmak
46
Deyim
have (someone or something) at hand
f.
(birini/bir şeyi) yanında bulundurmak
47
Deyim
have (someone or something) at hand
f.
(birini/bir şeyi) elinin altında bulundurmak
48
Deyim
have (someone or something) at hand
f.
(birini/bir şeyi) hazır bulundurmak
49
Deyim
have someone or something (well) in hand
f.
birini/bir şeyi kontrolü altında tutmak
50
Deyim
have someone or something (well) in hand
f.
biri/bir şey kontrolünde olmak
51
Deyim
have a hand for (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) yardım etmek
52
Deyim
reject (someone or something) out of hand
f.
(birini/bir şeyi) düşünmeden reddetmek/geri çevirmek
53
Deyim
reject (someone or something) out of hand
f.
(birini/bir şeyi) anında reddetmek/geri çevirmek
54
Deyim
take (someone or something) in hand
f.
(birinin/bir şeyin) yönetimi ele almak
55
Deyim
take (someone or something) in hand
f.
(birinin/bir şeyin) idaresini ele almak
56
Deyim
take (someone or something) in hand
f.
(birini/bir şeyi) idare etmeye başlamak
57
Deyim
take (someone or something) in hand
f.
(biriyle/bir şeyle) düzeltmek/geliştirmek amaçlı ilgilenmek
58
Deyim
take (someone or something) in hand
f.
(birinin/bir şeyin) yönetimini/idaresini üstüne almak/üstlenmek
59
Deyim
work hand and glove with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) yakın temas içerisinde çalışmak
60
Deyim
work hand and glove with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) yakın iş birliği içerisinde çalışmak
61
Deyim
work hand and glove with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) dirsek temasında olmak/çalışmak
62
Deyim
work hand and glove with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) sırt sırta çalışmak
63
Deyim
work hand and glove with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) yan yana/omuz omuza çalışmak
64
Deyim
work hand and glove with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) ortaklaşa çalışmak
65
Deyim
work hand and glove with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) bir arada çalışmak
66
Deyim
work hand in glove with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) yakın temas içerisinde çalışmak
67
Deyim
work hand in glove with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) yakın iş birliği içerisinde çalışmak
68
Deyim
work hand in glove with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) dirsek temasında olmak/çalışmak
69
Deyim
work hand in glove with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) sırt sırta çalışmak
70
Deyim
work hand in glove with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) yan yana/omuz omuza çalışmak
71
Deyim
work hand in glove with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) ortaklaşa çalışmak
72
Deyim
work hand in glove with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) bir arada çalışmak
73
Deyim
at the hand of (someone or something)
expr.
(birinin) elinden
74
Deyim
at the hand of (someone or something)
expr.
(biri veya bir şey) yüzünden
75
Deyim
at the hand of (someone or something)
expr.
'-den dolayı
76
Deyim
hand in glove with (someone or something)
expr.
(biriyle/bir şeyle) iş birliği içinde
77
Deyim
hand in glove with (someone or something)
expr.
(biriyle/bir şeyle) dirsek temasında
78
Deyim
hand in glove with (someone or something)
expr.
(biriyle/bir şeyle) sırt sırta
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of hand someone something
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy